اَلْخَطْءُ [el-ḣaṯ΄] (ḣâ’nın fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْخَطَأُ [el-ḣaṯa΄] (fethateynle) ve
اَلْخَطَاءُ [el-ḣaṯâ΄] (medd ile) Yanlışlık maʹnâsınadır ki savâbın zıddıdır; yukâlu: فِيهِ خَطْأٌ وَخَطَأٌ وَخَطَاءٌ أَيْ ضِدُّ الصَّوَابِ Ve
خَطَأٌ [ḣaṯa΄] (fethateynle) masdar olur, yanılmak maʹnâsına; yukâlu: خَطِئَ الرَّجُلُ خَطَئًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
اَلْخَطَأُ [el-ḣaṯa΄] (fethateynle) صَوَابٌ [ṡavâb]ın nakîzidir. Ve gâh olur meddle dahi telaffuz olunur; ve kuri΄e bihimâ kavluhu taʹâlâ: ﴿وَمَنْ قَتَلَ مُؤْمِنًا خَطَأً﴾ (النساء 92)
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı