اَلدَّوَّارَةُ [ed-devvâret] (جَبَّانَةٌ [cebbânet] vezninde) Perkâr taʹbîr olunan âlete denir ki dâ΄ire çizilir, فِرْجَارٌ [fircâr] dahi denir ki perkâr muʹarrebidir; ve yukâlu: لِكُلٍّ مَا لَمْ يَتَحَرَّكْ وَلَمْ يَدُرْ دَوَّارَةٌ وَقَوَّارَةٌ بِفَتْحِهِمَا فَإِذَا تَحَرَّكَ أَوْ دَارَ فَهُوَ دُوَّارَةٌ وَقُوَّارَةٌ بِضَمِّهِمَا Yaʹnî “Değirmi olup lâkin hareketi yâhûd deverânı olmayan şey΄e دَوَّارَةٌ [devvâret] ve قَوَّارَةٌ [ḵavvâret] denir fethile baş gibi ve hareketi yâhûd deverânı olan değirmiye دُوَّارَةٌ [duvvâret] ve قُوَّارَةٌ [ḵuvvâret] denir zammıla, çarh ve değirmen gibi.” Şârih der ki bu ekserîdir. Lâkin mü΄ellif قُوَّارَةٌ [ḵuvvâret] mâddesinde bundan sükût eylemiştir; o dahi değirmi nesneye denir. Ve
دَوَّارَةٌ [devvâret] Üst dudakta burnunun altında olan değirmice yive denir.
اَلدُّوَّارَةُ [ed-duvvâret] (رُمَّانَةٌ [rummânet] vezninde) Değirmi nesneye denir. Bu cihetten başın değirmi olarak bir bölüğüne دُوَّارَةُ الرَّأْسِ [duvvâretu’r-re΄s] derler. Ve
دُوَّارَةُ الْبَطْنِ [duvvâretu’l-baṯn] Koyun kısmının karnındaki bağırsaklardan kıvrım değirmi bağırsağa ıtlâk olunur; bu maʹnâlarda dâl’ın fethiyle de lügattir. Ve
دُوَّارَةٌ [duvvâret] Şol değirmi kumluğa denir ki vahşî cânverler onun çevresini dolanıp üzeri pek yumuşak olmakla onda geşt ü güzâr edemezler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı