ed-devveyy ~ اَلدَّوَّيُّ

Kamus-ı Muhit - الدوي maddesi

اَلدَّوِي [ed-devî] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Hastaya denir; yukâlu: رَجُلٌ دَوٍ وَيُقَالُ دَوًى عَلَى الْمَصْدَرِ Ve sîga-i sâniyede müfred ve cemʹ ve tezkîr ve te΄nîs berâber olur. Ve

دَوِيٌ [deviy] Ahmak adama ıtlâk olunur. Ve aslâ yerinden ayrılmaz olan adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ دَوٍ أَيْ لَازِمٌ مَكَانَهُ

اَلدَّوِيُّ [ed-deviyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) ve

اَلدُّوِيُّ [ed-duviyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) ve

اَلدَّوَوِيُّ [ed-deveviyy] (fethateynle) Nâs ve kes ve kimse maʹnâsına müstaʹmeldir; fışıltıya yâhûd دَوٌّ [devv]e yaʹnî sahrâya mensûbdur; yukâlu: مَا بِالدَّارِ دَوِيٌّ وَدُوِيٌّ وَدَوَوِيٌّ أَيْ أَحَدٌ Ve

دَوِيٌّ [deviyy] [غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde] Esen yelin fışıltısına denir, kezâlik arı kısmının ve kuşların gürültüsüne ve fışıltısına denir; yukâlu: لِلرِّيحِ وَالنَّحْلِ وَالطَّائِرِ دَوِيٌّ أَيْ حَفِيفٌ

Vankulu Lugatı - الدوي maddesi

اَلدَّوَّيُّ [ed-devveyy] (dâl’ın fethi ve vâv’ın fethi ve teşdîdi ve yâ’nın dahi teşdîdiyle) Kezâlik berriyye maʹnâsına. Ve bu şey΄ kendi nefsine nisbet kabîlindendir. قَعْسَرٌ [ḵaʹser] ve قَعْسَرِيٌّ [ḵaʹseriyy] ve دَهْرٌ دَوَّارٌ وَدَوَّارِيٌّ. Ve قَعْسَرٌ [ḵaʹser] fermûde ve muhkem maʹnâsınadır. Ve

دَوَّيٌّ [devveyy] أَحَدٌ [eḩad] maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: “مَا بِهَا دَوَّيٌّ” أَيْ أَحَدٌ مِمَّنْ يَسْكُنُ الدَّوَّ كَمَا قَالُوا “مَا بِهَا دُورِيٌّ” وَ”طُورِيٌّ” أَيْ أَحَدٌ Ve

دَوٌّ [Devv] Kezâlik arâzî-i ʹArabdan bir yerin adıdır.

اَلدَّوِي [ed-devî] (dâl’ın fethi ve vâv’ın kesri ve meddiyle) Marazdan içerisi fâsid olan kimse; yukâlu: رَجُلٌ دَوَاءٌ إِذَا كَانَ فَاسِدَ الْجَوْفِ

اَلدَّوِيُّ [ed-deviyy] (dâl’ın fethi ve yâ’nın teşdîdiyle) Bir nesnenin âvâzı ki ondan fışıltı ile taʹbîr olunur; yukâlu: دَوِيُّ الرِّيحِ حَفِيفُهَا Ve حَفِيفُ الرِّيحِ [ḩafîfu’r-rîḩ] ḩâ΄-i mühmele ile ve fâ ile rüzgâr âvâzıdır.Ve kezâlik دَوِيُّ النَّحْلِ وَالطَّائِرِYaʹnî arı kanadının âvâzına ve kuş kanadının âvâzına dahi derler.

اَلدُّوِيُّ [ed-duviyy] (dâl’ın zammı ve vâv’ın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Cemʹin cemʹidir, صَفَاةٌ [ṡafât]la صَفًى [ṡafâ] ve صُفِيٌّ [ṡufiyy] gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı