اَلذَّيْمُ [ež-žeym] (žâl’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) ve
اَلذَّامُ [ež-žâm] (حَالٌ [ḩâl] vezninde) ʹAyb ve zemm ve kadh maʹnâlarınadır; yukâlu: ذَامَهُ يَذِيمُهُ ذَيْمًا وَذَامًا إِذَا عَابَهُ ve yukâlu: ذَامَهُ إِذَا ذَمَّهُ فَهُوَ مَذِيمٌ كَمَكِيلٍ عَلَى النَّقْصِ وَمَذْيُومٌ أَيْ مَعِيبٌ وَمَذْمُومٌ Kâle’ş-şârih ve minhu’l-meselu: “لَا تَعْدَمُ الْحَسْنَاءُ ذَامًا” أَيْ عَيْبًا Yaʹnî “Her ne kadar dil-ber olsa yine ʹayb ve nakîsası bulunur.”
اَلذَّيْمُ [ež-žeym] (žâl’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) ʹAyb.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı