اَلرَّاشُ [er-râş] رَائِشٌ [râ΄iş] maklûbudur ki رَاشِي [râşî] olur, قَاضِي [ḵâḋî] gibi, şol erkek deveye denir ki kulaklarının tüyleri çok, ʹalâ-kavlin beli zaʹîf ola; yukâlu: جَمَلٌ رَاشٌ بِالرَّفْعِ أَيْ كَثِيرُ شَعْرِ الْأُذُنِ أَوْ ضَعِيفُ الصُّلْبِ Mü΄ennesinde رَاشَةٌ [râşet] denir; yukâlu: نَاقَةٌ رَاشَةٌ Ve zaʹîf mızrağa vasf olur; yukâlu: رُمْحٌ رَاشٌ أَيْ ضَعِيفٌ
اَلرَّاشُ [er-râş] Zâʹîf olan gönder; yukâlu: رُمْحٌ رَاشٌ أَيْ خَوَّارٌ Ve خَوَّارٌ [ḣavvâr] ḣâ-i muʹcemenin fethi ve vâv’ın teşdîdiyle zaʹîf maʹnâsınadır, zaʹîf nâkaya dahi derler; yukâlu: نَاقَةٌ رَاشَةٌ إِذَا كَانَتْ ضَعِيفَةً
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı