اَلرَّافِعُ [er-râfiʹ] Memesine ağız getirmiş nâkaya ıtlâk olunur, sütten mukaddem ağzı memesine refʹ eylemiştir; yukâlu: رَافِعٌ إِذَا رَفَعَتِ اللِّبَأَ فِي ضَرْعِهَا Ve yukarı yukarı lemeʹân eden şimşeğe vasf olur; yukâlu: بَرْقٌ رَافِعٌ أَيْ سَاطِعٌ Ve
رَافِعٌ [Râfiʹ] Otuz beş nefer ashâb-ı kirâm ismidir.
اَلرَّافِعُ [er-râfiʹ] (fâ’nın kesriyle) Şol nâkadır ki memesine ağız getirmiş ola; yukâlu: نَاقَةٌ رَافِعٌ إِذَا رَفَعَتِ اللِّبَأَ فِي ضَرْعِهَا Kezâ ruviye ʹani’l-Aṡmaʹî. Ve لِبَأٌ [libe΄] lâm’ın kesriyle ve bâ-i muvahhade ile vilâdet ʹakîbinde çıkan süttür.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı