اَلرَّعْيُ [er-raʹy] (râ’nın fethiyle) ve
اَلرِّعَايَةُ [er-riʹâyet] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) ve
اَلْمَرْعَى [el-merʹâ] (مَرْمَى [mermâ] vezninde) Otlamak maʹnâsına masdarlardır; yukâlu: رَعَتِ الْمَاشِيَةُ الرِّعْيَ رَعْيًا وَرِعَايَةً وَمَرْعًى إِذَا سَرَحَتْهَا Ve müteʹaddî olur, otarmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَعَى الْمَاشِيَةَ إِذَا أَسْرَحَهَا Ve kevâkibe nazar ederek gurûbuna muntazır olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: رَعَى النُّجُومَ إِذَا رَاقَبَهَا وَانْتَظَرَ مَغِيبَهَا Ve hıfz ve nigâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَعَى أَمْرَهُ إِذَا حَفِظَهُ
اَلرِّعَايَةُ [er-riʹâyet] (râ’nın kesriyle) Vâlî vilâyetini zabt etmek; tekûlu: رَعَى الْأَمِيرُ رَعِيَّتَهُ رِعَايَةً Ve bir kimsenin hürmetin saklamağa dahi derler; tekûlu: رَعِيتُ حُرْمَتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı