اَلرَّضْخُ [er-raḋḣ] (râ’nın fethi ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Pek nesneyi kırıp ufatmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَضَخَ الْحَصَى رَضْخًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالثَّانِي إِذَا كَسَرَهَا Ve azca ʹatiyye vermek maʹnâsınadır; yukâlu: رَضَخَ لَهُ إِذَا أَعْطَاهُ إِعْطَاءً غَيْرَ كَثِيرٍ Ve bir nesneyi zor ile yere çalmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَضَخَ بِهِ اْلأَرْضَ إِذَا جَلَدَهُ بِهَا Ve boynuzlu hayvânlar süsüşmek maʹnâsınadır; yukâlu: رَضَخَتِ التُّيُوسُ إِذَا أَخَذَتْ فِي النِّطَاحِ Ve
رَضْخٌ [raḋḣ] Şol habere denir ki bir nebze gûş-zed olup lâkin istîkân olunmakla mücmel ve mübhem kala; ʹatiyye-i kalîle maʹnâsından me΄hûzdur; ve minhu yukâlu: هُمْ يَرْتَضِخُونَ الْخَبَرَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı