اَلزَّاجِلُ [ez-zâcil] ve
اَلزَّجَّالُ [ez-zeccâl] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Irak yerden salınan güvercine denir, kebûter-i Baġdâdî gibi; yukâlu: هِيَ حَمَامُ الزَّاجِلِ وَالزَّجَّالِ أَيْ يُرْسُلُ عَلَى بُعْدٍ Bunlar zikr olunan زَجْلٌ mâddesinden olmakla حَمَامٌ lafzına vasf oldukları sûrette elbette niseb üzere olmak lâzımdır. Ve hasbe’z-zâhir lâ-mahâle vasflardır, zîra izâfetlerinde fâ΄ide bi’z-zikr melhûz değildir, meger beyâniyyeye haml oluna. Ve
زَاجِلٌ [zâcil] (صَاحِبٌ [ṡâḩib] ve هَاجَرُ [hâcer] veznlerinde) Tulum bağlayacak ipin ucunda olan çivi ve halka tarzında ağaç pâresine denir. Ve mızrağın aşağı harbesinde olan halkaya denir. Ve ʹaskerin başbuğuna denir; yukâlu: هُوَ زَاجِلُ الْعَسْكَرِ أَيْ قَائِدُهُمْ Ve Zeydu’l-Ḣayl nâm kimsenin feresi ismidir. Ve bülend-âvâz adama denir. Ve hânendeye denir; yukâlu: رَجُلٌ زَاجِلٌ أَيْ رَفِيعُ الصَّوْتِ وَكَذَا الْمُطْرِبُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı