اَلزَّرْنَقَةُ [ez-zerneḵat] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Bir adama libâs giydirmek maʹnâsınadır; tekûlu: زَرْنَقْتُ اللِّبَاسَ إِيَّاهُ إِذَا أَلْبَسْتَهُ Ve
زَرْنَقَةٌ [zerneḵat] İsm olur, borca denir, deyn maʹnâsına. Ve bu “zer ne” muʹarrebidir ki altınım yoktur demektir, bu münâsebetle borç akçede istiʹmâl eylediler. Ve fazl ve ziyâde maʹnâsınadır. Ve hüsn-i tâmm ve cemâl-i kâmil maʹnâsınadır. Ve bir arzı nehr-i sagîr ile suvarmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَرْنَقَ الْأَرْضَ زَرْنَقَةً إِذَا سَقَاهَا بِالزُّرْنُوقِ Ve kuyunun ağzına زُرْنُوقٌ [zurnûḵ] dikmek maʹnâsınadır; yukâlu: زَرْنَقَ عَلَى الْبِئْرِ إِذَا نَصَبَ الزُّرْنُوقَ عَلَيْهَا Ve عِينَةٌ [ʹînet] maʹnâsınadır ki bir metâʹı veresiye değerinden ziyâdeye almaktan ʹibârettir; yukâlu: اِشْتَرَاهُ بِالزَّرْنَقَةِ أَيْ بِالْعِينَةِ Ve bu muʹarreb-i mezkûr maʹnâsından münşaʹibdir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı