ez-zelûl ~ اَلزَّلُولُ

Kamus-ı Muhit - الزلول maddesi

اَلزُّلَالُ [ez-zulâl] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) ve

اَلزَّلِيلُ [ez-zelîl] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلزَّلُولُ [ez-zelûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve

اَلزُّلَازِلُ [ez-zulâzil] (عُلاَبِطٌ [ʹulâbiṯ] vezninde) Şol sâfî ve hafîf ve hoş-güvâr soğuk suya denir ki aslâ boğazda ilişmeyip hemân mürûr eder ola, gûyâ ki kayıp gider olur; yukâlu: مَاءٌ زُلَالٌ وَزَلِيلٌ وَزَلُولٌ وَزُلَازِلٌ أَيْ سَرِيعُ الْمَرِّ فِي الْحَلْقِ بَارِدٌ عَذْبٌ صَافٍ سَهْلٌ سَلِسٌ

اَلزَّلُ [ez-zell] (zây’ın fethi ve lâm’ın teşdîdiyle) ve

اَلزَّلِيلُ [ez-zelîl] (أَزِيزٌ [ezîz] vezninde) ve

اَلْمَزِلَّةُ [el-mezillet] (mîm’in fethi ve zây’ın kesriyle) ve

اَلزُّلُولُ [ez-zulûl] (حُلُولٌ [ḩulûl] vezninde) ve

اَلزَّلَلُ [ez-zelel] (fethateynle) ve

اَلزِّلِّيلَى [ez-zillîlâ] (خِلِّيفَى [ḣillîfâ] vezninde ve medd ile lügattır) Ayak çamurdan ve dayıncak yerden dayınıp kaymak yâhûd bir sözde zeyg ve hatâ eylemek maʹnâsınadır. Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre ayak kaymak maʹnâsında hakîkat ve habt ve hatâ΄ kelâmda mecâzdır; tekûlu: زَلَلْتَ يَا رَجُلُ تَزِلُّ وَزَلِلْتَ كَمَلِلْتَ زَلًّا وَزَلِيلًا وَمَزِلَّةً وَزُلُولًا وَزِلِّيلَى وَزِلِّيلَاءَ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ إِذَا زَلِقَتْ فِي طِينٍ أَوْ مَنْطِقٍ Ve bir adamın ʹömr ve hayâtı geçip gitmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: زَلَّ عُمُرُهُ إِذَا ذَهَبَ Ve

زَلِيلٌ [zelîl] ve

زُلُولٌ [zulûl] Sürʹatle mürûr eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir ki gûyâ kayıp gitmiş olur; yukâlu: زَلَّ الرَّجُلُ زَلِيلًا وَزُلُولًا إِذَا مَرَّ سَرِيعًا Ve

زُلُولٌ [zulûl] Akçe elden kayıp dökülmek, ʹalâ-kavlin vezni nâkıs ve nâ-tamâm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَلَّتِ الدَّرَاهِمُ زُلُولًا إِذَا انْصَبَّتْ أَوْ نَقَصَتْ وَزْنًا

Vankulu Lugatı - الزلول maddesi

اَلزُّلُولُ [ez-zulûl] (zammeteynle) Veznde eksik olmak; yukâlu: زَلَّتِ الدَّرَاهِمُ تَزِلُّ زُلُولًا إِذَا نَقَصَتْ فِي الْوَزْنِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı