es-sebb ~ اَلسَّبُّ

Kamus-ı Muhit - السب maddesi

اَلسَّبُّ [es-sebb] (sîn’in fethi ve bâ’nın teşdîdiyle) Kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَبَّهُ سَبًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَطَعَهُ Ve bir kimsenin makʹadına dürtmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَبَّ فُلاَنًا إِذَا طَعَنَهُ فِي السَّبَّةِ Ve

سَبٌّ [sebb] ve

سِبِّيبَى [sibbîbâ] (خِلِّيفَى [ḣillîfâ] vezninde) Sövmek, şetm maʹnâsınadır; yukâlu: سَبَّ فُلاَنًا سَبًّا وَسِبِّيبَى إِذَا شَتَمَهُ Ve davarı sinirlemek; yukâlu: سَبَّ الْفَرَسَ إِذَا عَقَرَهُ

اَلسِّبُّ [es-sibb] (sîn’in kesriyle) مِسَبٌّ [misebb] maʹnâsınadır. Miṡbâḩ’ın beyânına göre سِبٌّ [sibb] ism-i fâʹildir. Ve

سِبٌّ [sibb] İpe denir, حَبْلٌ [ḩabl] maʹnâsına. Ve hatunların baş örtüsüne denir, خِمَارٌ [ḣimâr] gibi. Ve sarığa ve dülbende denir. Ve kazığa denir, وَتِدٌ [vetid] maʹnâsına. Ve ince keten bezinden bir cins parçaya denir, dülbend gibi olur. Cemʹi سُبُوبٌ [subûb] gelir zammeteynle ve سَبَائِبُ [sebâ΄ib] gelir. Ve

سِبٌّ [sibb] Bir kimsenin akrânından olup onunla sövüşen kişiye denir, ke-mâ se-yuzkeru.

Vankulu Lugatı - السب maddesi

اَلسَّبُّ [es-sebb] (sîn’in fethiyle) Sövmek, شَتْمٌ [şetm] maʹnâsına; yukâlu: سَبَّهُ يَسُبُّهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve katʹ maʹnâsına da gelir; yukâlu: سَبَّهُ إِذَا قَطَعَهُ

اَلسِّبُّ [es-sibb] (sîn’in kesriyle) Çok sövücü kimse. Ve şol kimse ki bir kimsenin akrânından olup onunla sövüşse. Ve ʹavretler makramasına ve dülbendine dahi سِبٌّ [sibb] derler. Ve سِبٌّ [sibb] ipe dahi derler, حَبْلٌ [ḩabl] gibi baʹzı lügatte. Ve ince keten bezine dahi سِبٌّ [sibb] derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı