اَلسِّيَاقُ [es-siyâḵ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Masdardır ki zikr olundu. Ve hatunun mehrine ıtlâk olunur, fi’l-asl mehr için bedevî töresi üzere sevk ve irsâl olunan devâbb ve mevâşîye denir idi ki مَسُوقٌ [mesûḵ] maʹnâsına olur ki giderek mehrde ʹalem-i gâlib oldu.
اَلسِّيَاقُ [es-siyâḵ] (sîn’in kesriyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: سَاقَ الْمَاشِيَةَ يَسُوقُهَا سَوْقًا وَسِيَاقًا Ve
سَوْقٌ [sevḵ] Bir kimsenin inciğine vurmağa dahi derler; tekûlu: سُقْتُ الرَّجُلَ إِذَا أَصَبْتَ سَاقَهُ Ve
سِيَاقٌ [siyâḵ] Nezʹ-i rûha dahi derler; yukâlu: رَأَيْتُ فُلَانًا يَسُوقُ أَيْ يَنْزِعُ عِنْدَ الْمَوْتِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı