اَلسِّينِينَةُ [es-sînînet (sîn’in ve nûn’un kesrleri ve meddleriyle) Vâhidi, Aḣfeş rivâyeti üzere. Ve Aḣfeş eyitti: ﴿طُورِ سَيْنَاءَ﴾ (المؤمنون، 23) sîn’in fethi ile ve “طُورِ سِينَاءَ” sîn’in kesriyle kırâ΄at olunmuştur, lâkin feth-i sîn ahsendir, ʹilm-i nahv hasebi ile zîrâ فَعْلَاءُ [faʹlâ΄] vezni üzere binâ olunmuş olur. Ve kesr kabîhtir, zîrâ فِعْلَاءٌ [fiʹlâ΄] vezni üzere gelmesi fâ’nın kesri ve elifin meddiyle şol ebniye-i ʹArabdan değildir ki onda terk-i sarf câ΄iz ola, meger ki aʹcemî olduğuna binâ΄en terk-i sarf olunmuş ola. Ve Ebû ʹAlî eyitti: Terk-i sarf olduğu ism-i بُقْعَةٌ [buḵʹat] olup mü΄ennes olduğuna binâ΄endir. Ve Ebû ʹAmr b. el-ʹAlâ΄ kesri ihtiyâr edip طُورُ سِينِينَ le iʹtibâr ederdi, yaʹnî سِينِينَ [sînîn] lafzından sîn’in kesrine nazar kılardı. Ve kırâ΄atte ekser olan budur. Ve Kisâ΄î fethi ihtiyâr etmiştir ki kâʹide-i nahve evfak olan budur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı