eṡ-ṡindîd ~ اَلصِّنْدِيدُ

Kamus-ı Muhit - الصنديد maddesi

اَلصِّنْدِيدُ [eṡ-ṡindîd] (قِنْدِيلٌ [ḵindîl] vezninde) Bu dahi fî-nefsihi bahâdır olan ʹâlî-şân adama denir; yukâlu: رَجُلٌ صِنْدِيدٌ أَيْ سَيِّدٌ شُجَاعٌ Ve şiddetli yele ve soğuğa ıtlâk olunur; yukâlu: أَصَابَتْهُمْ رِيحٌ صِنْدِيدٌ وَبَرْدٌ صِنْدِيدٌ أَيْ شَدِيدٌ Ve iri katreli yağmura ıtlâk olunur; yukâlu: غَيْثٌ صِنْدِيدٌ أَيْ عَظِيمُ الْقَطْرِ Ve gâlib ve zeber-dest adama ıtlâk olunur. Cemʹi صَنَادِيدُ [ṡanâdîd] gelir. Ve himâyet-i ʹasker eden şücʹâna صَنَادِيدُ [ṡanâdîd] ıtlâk olunur. Şârih ve جَمَاعَةُ الْعَسْكَرِ nüshasını tahti΄e ve حُمَاةُ الْعَسْكَرِ nüshasını tasvîb eylemiştir. Ve

صِنْدِيدٌ [ṡindîd] Şiddet-i harre dahi ıtlâk olunmakla mübâlagaten يَوْمٌ حَامِي الصَّنَادِيدِ derler, şedîdü’l-harr maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - الصنديد maddesi

اَلصِّنْدِيدُ [eṡ-ṡindîd] (ṡâd’ın kesriyle ve nûn’un sükûnuyla ve dâl-ı ûlânın kesriyle) Şol ulu kimseye derler ki bahâdır ola, seyyid-i şücâʹ maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı