اَلْعَثْنُ [el-ʹašamp;n] (ʹayn’ın fethiyle) ve
اَلْعُثَانُ [el-ʹušamp;ân] ve
اَلْعُثُونُ [el-ʹušamp;ûn] (ʹayn’ların zammıyla) Âteşin tütünü tütmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَثَنَتِ النَّارُ عَثْنًا وَعُثَانًا وَعُثُونًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا دَخَّنَتْ Ve dağın tepesine doğru ağmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: عَثَنَ فِي الْجَبَلِ إِذَا صَعَّدَ
اَلْعُثُونُ [el-ʹušamp;ûn] (zammeteynle) Odun tütünü tütmek; yukâlu: عَثَنَتِ النَّارُ تَعْثُنُ عُثُونًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا دَخَنَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı