el-ʹArabiyy ~ اَلْعَرَبِيُّ

Kamus-ı Muhit - العربي maddesi

اَلْعَرَبِيُّ [el-ʹArabiyy] (عَجَمِيٌّ [ʹacemiyy] ʹArablığı zâhir ve sâbit ve mütehakkak olan kimseye, kezâlik ʹArablığı mütebeyyen olan lisâna denir; yukâlu: رَجُلٌ وَلِسَانٌ عَرَبِيٌّ أَيْ بَيِّنُ الْعُرُوبَةِ وَالْعُرُوبِيَّةِ Şârih der ki عُرُوبَةٌ [ʹurûbet] ve عُرُوبِيَّةٌ [ʹurûbiyyet] ʹayn’ın zammeleriyle efʹâli olmayan masâdırdandır. İntehâ. Ve

عَرَبِيٌّ [ʹarabiyy] Bir nevʹ arpaya denir ki be-gâyet beyâz olup ve sünbülesinin ucu çatal ve dâneleri iri olur, envâʹının ecved ve efdalidir; ve fi’l-hadîsi: “لاَ تَنْقُشُوا فِي خَوَاتِيمِكُمْ عَرَبِيًّا” أَيْ لاَ تَنْقُشُوا فِيهَا مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ لأَنَّهُ كَانَ نَقْشُ خَاتَمِهِ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ كَأَنَّهُ قَالَ نَبِيًّا عَرَبِيًّا يَعْنِي نَفْسَهُ عَلَيْهِ السَّلاَمُ

Vankulu Lugatı - العربي maddesi

اَلْعَرَبِيُّ [el-ʹArabiyy] (fethateynle ve yâ’nın teşdîdiyle) ʹArablığı zâhir olan kimse, بَيِّنُ الْعُرُوبَةِ [beyyinu’l-ʹurûbet] maʹnâsına ki onlar şehrde sâkin olanlardır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı