اَلْعِرَضْنَةُ [el-ʹiraḋnet] (سِبَحْلَةٌ [sibaḩlet] vezninde) Şol nâkaya denir ki neşâtından ve oynaklığından yengeç gibi yanın yanın yürür ola; yukâlu: نَاقَةٌ عِرْضَنَةٌ إِذَا كَانَتْ تَمْشِي مُعَارَضَةً يَعْنِي لِنَشَاطِهَا Ve
عِرَضْنَةٌ [ʹiraḋnet] ve
عِرَضْنَى [ʹiraḋnâ] (elif-i maksûre ile) Cünbüş ve neşâttan doğru olmayıp yanlayarak olan yürümeğe denir; yukâlu: تَمْشِي النَّاقَةُ الْعِرَضْنَةَ وَالْعِرَضْنَى أَيْ فِي مِشْيَتِهِ بَغْيٌ مِنْ نَشَاطِهِ يَعْنِي إِذَا مَشَى مِشْيَةً فِي شِقٍّ فِيهَا بَغْيٌ مِنْ نَشَاطِهِ Ve göz kuyruğuyla arkuru bakmağa denir; yukâlu: نَظَرَ إِلَيْهِ عِرَضْنَةً أَيْ بِمُؤْخِرِ عَيْنَيْهِ
اَلْعِرَضْنَةُ [el-ʹiraḋnet] (ʹayn’ın kesri ve râ’nın fethiyle ve nûn-ı zâ΄ide ile) Şol nâkadır ki yanın yanın yürümek ʹâdeti ola, neşâtından. Ve göz kuyruğuyla bakmağa dahi derler; yukâlu: نَظَرْتُ إِلَى فُلَانٍ عِرَضْنَةً أَيْ بِمُؤْخِرِ عَيْنِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı