اَلْعَشَّةُ [el-ʹaşşet] (ʹayn’ın ve şîn-i muʹcemenin fethiyle) Şol hurmâ ağacına [denir] ki dalları az ve esfeli yaʹnî özdeki ince ola; yukâlu: نَخْلَةٌ عَشَّةٌ إِذَا كَانَتْ قَلِيلَةَ السَّعَفِ دَقِيقَةَ الْأَسْفَلِ Ve menbiti soysuz ve le΄îm olup şâhları ince ve kuvvetsiz olan ağaca denir; yukâlu: شَجَرَةٌ عَشَّةٌ أَيِ اللَّئِيمَةُ الْمَنْبِتِ الدَّقِيقَةُ الْقُضْبَانِ Ve şol hatuna denir ki kâmeti uzun ve gövdesi çelimsiz ola, ʹalâ-kavlin ellerinin ve ayaklarının kemikleri ince ola; yukâlu: إِمْرَأَةٌ عَشَّةٌ أَيْ طَوِيلَةٌ قَلِيلَةُ اللَّحْمِ أَوِ الدَّقِيقَةُ عِظَامِ الْيَدِ وَالرِّجْلِ Ve arz-ı galîzeye denir; yukâlu: أَرْضٌ عَشَّةٌ أَيْ غَلِيظَةٌ
اَلْعَشَّةُ [el-ʹaşşet] (ʹayn’ın fethiyle) Şol hurmâ ağacıdır ki yaprağı az olup dibi incelmiş ola; yukâlu: عَشَّتِ النَّخْلَةُ Ve شَجَرَةٌ عَشَّةٌ [şeceretun ʹuşşet] Şol ağaca derler ki budakları ince olup bitişi yaramaz ola. Ve
عَشَّةٌ [ʹaşşet] Nisâ tâ΄ifesinden kalîletü’l-lahm olana dahi derler. Ve devede dahi hâl böyledir; yukâlu: نَاقَةٌ عَشَّةٌ إِذَا كَانَتْ بَيِّنَةِ الْعَشَشِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı