el-ʹanâyet ~ اَلْعَنَايَةُ

Kamus-ı Muhit - العناية maddesi

اَلْعِنَايَةُ [el-ʹinâyet] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) ve

اَلْعَنَايَةُ [el-ʹanâyet] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) ve

اَلْعُنِيُّ [el-ʹuniyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) Bir adama bir zahmetli nesne mühimm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَنَاهُ الْأَمْرُ يَعْنِيهِ وَيَعْنُوهُ عِنَايَةً وَعَنَايَةً وَعُنِيًّا إِذَا أَهَمَّهُ Ve bir emr-i mühimme uğrayıp ona meşgûl olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عُنِيَ فُلَانٌ عَلَى الْمَجْهُولِ عِنَايَةً وَيُقَالُ عَنِيَ بِحَاجَةٍ عَنًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَهَمَّتْهُ وَاشْتَغَلَ بِهَا Ve bâb-ı râbiʹden vürûdu kalîldir.

Vankulu Lugatı - العناية maddesi

اَلْعِنَايَةُ [el-ʹinâyet] (ʹayn’ın kesri ile) Dilemek; tekûlu: عَنَيْتُ بِالْقَوْلِ كَذَا إِذَا أَرَدْتَ Ve

عِنَايَةٌ [ʹinâyet] Zahmet çekmeğe dahi derler; tekûlu: عُنِيتُ بِحَاجَتِكَ أُعْنَى بِهَا عِنَايَةً Ve

عِنَايَةٌ [ʹinâyet] Bir nesne fehm olmağa dahi derler. Ve fi’l-hadîsi: “مِنْ حُسْنِ إِسْلَامِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لَا يَعْنِيهِ” أَيْ مَا لَا يَهُمُّهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı