اَلْغَصْبُ [el-ġaṡb] (ġayn’ın fethi ve ṡâd-ı mühmelenin sükûnuyla) Bir nesneyi bir kimseden min-gayri hakkin zor ve zulm ile almak maʹnâsınadır; yukâlu: غَصَبَ الشَّيْءَ غَصْبًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَخَذَهُ ظُلْمًا Ve bir kimse üzere bir nesne zımnında kahr u galebe eylemek maʹnâsınadır ki o kimseye makhûren ve mecbûren o nesneyi işletmekten ʹibârettir; yukâlu: غَصَبَ فُلاَنًا عَلَى الشَّيْءِ إِذَا قَهَرَهُ Ve derinin tüylerini ve kıllarını dibâgate vazʹ etmeksizin ve kirece vurup nem-nâk yere defn etmeksizin zor ile yolup ditmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَصَبَ الْجِلْدَ إِذَا أَزَالَ عَنْهُ شَعْرَهُ وَوَبَرَهُ نَتْفًا وَقَشْرًا بِلاَ عَطْنٍ فِي دِبَاغٍ وَلاَ إِغْمَالٍ فِي نَدًى [Ve] إِغْمَالٌ [iġmâl] ġayn-ı muʹceme iledir.
اَلْغَصْبُ [el-ġaṡb] (ġayn’ın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Bir şey΄i zulmen almaktır; tekûlu: غَصَبْتُهُ مِنْهُ وَغَصَبْتُهُ عَلَيْهِ بِمَعْنًى Ve مَغْصُوبٌ [maġṡûb]a dahi غَصْبٌ [ġaṡb] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı