el-ġuneymet ~ اَلْغُنَيْمَةُ

Kamus-ı Muhit - الغنيمة maddesi

اَلْغَنِيمُ [el-ġanîm] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْمَغْنَمُ [el-maġnem] (مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde) ve

اَلْغَنِيمَةُ [el-ġanîmet] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) ve

اَلْغُنْمُ [el-ġunm] (قُفْلٌ [ḵufl] vezninde) Düşmandan alınan doyumluk mâlına denir, فَيْءٌ [fey΄] maʹnâsına. Mütercim der ki Muṯarrizî Muġrib’de فَيْءٌ [fey΄] ve غَنِيمَةٌ [ġanîmet] ve نَفْلٌ [nefl] beynlerini Ebû ʹUbeyde’den rivâyetle bu resme fark eylemiştir ki غَنِيمَةٌ [ġanîmet] ehl-i şirkten harb kâ΄im olduğu hâlde ʹanveten ahz olunan mâla denir. Bunun hükmü baʹde’t-tahmîs bâkîsi gânimîne tahsîs olunur. Ve فَيْءٌ [fey΄] baʹde’l-harb zafer-yâb olunan mâldır ki tahmîs olunmayıp kâffe-i müslimînin hakkı olur. Ve نَفْلٌ [nefl] guzâta sehmlerinden zâ΄id iʹtâ olunan mâla denir ki meselâ ser-ʹasker başı beylik mâlı kâtilindir diye terhîs eylese gâzînin katl eylediği kâfirin mâlı kendinin olup sehmine maʹdûd olmaz. Pes bu ıtlâkât-ı şerʹiyyeden olur. İntehâ.

Vankulu Lugatı - الغنيمة maddesi

اَلْغُنَيْمَةُ [el-ġuneymet] (ġayn’ın zammı ve nûn’un fethi ve yâ’nın sükûnuyla) غَنَمٌ [ġanem]in tasgîri.Hâ idhâl olundu, zîrâ şol esmâ΄-i cümûʹ ki onun lafzından vâhidi olmayıp benî âdemden gayrı için ola ona te΄nis lâzımdır; yukâlu: لَهُ خَمْسٌ مِنَ الْغَنَمِ ذُكُورٌ فَيُؤَنَّثُ الْعَدَدُ وَإِنْ عَنَيْتَ الْكِبَاشَ Yaʹnî غَنَمٌ [ġanem] zikr olunup her ne denli erkekler murâd olunursa da ʹaks-i te΄nîs riʹâyet olunur, zîrâ ʹaded tezkîrde ve te΄nîste lafz üzerine cârî olur, maʹnâ üzerine cârî olmaz. Ve إِبِلٌ [ibil] lafzı غَنَمٌ [ġanem] gibidir cemîʹ-i zikr olunanda.

اَلْغَنِيمَةُ [el-ġanîmet] (ġayn’ın fethi ve nûn’un kesri ve meddiyle) Bi-maʹnâhu.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı