اَلْقِتَالُ [el-ḵitâl] (جِدَالٌ [cidâl] vezninde) ve
اَلْمُقَاتَلَةُ [el-muḵâtelet] (مُجَادَلَةٌ [mucâdelet] vezninde) ve
اَلْقِيتَالُ [el-ḵîtâl] (فِيعَالٌ [fîʹâl] vezninde) Katl edişmek maʹnâsınadır; vâhid ve ziyâde için olur; yukâlu: قَاتَلَهُ قِتَالًا وَمُقَاتَلَةً وَقِيتَالًا Ve bir kimseye laʹn ve nefrîn eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: قَاتَلَهُمُ اللهُ أَيْ لَعَنَهُمْ Şârih der ki ʹArablar قَاتَلَهُ اللهُ kelâmını gâh olur ki taʹaccüb makâmında îrâd ederler, تَرِبَتْ يَدَاهُ dedikleri gibi. Bu makûle kelâmın maʹnâsı murâd ve melhûz olmaz.
اَلْقِيتَالُ [el-ḵîtâl] (ḵâf’ın kesri ve meddiyle) Bi-maʹnâhu kezâlik; yukâlu: قَاتَلَهُ قِتَالًا وَقِيتَالًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı