اَللَّسَقُ [el-lesaḵ] (fethateynle) Susuzluktan akciğer böğüre yapışmak maʹnâsınadır; لَزَقٌ [lezaḵ] gibi; yukâlu: لَسِقَتِ الرِّئَةُ بِالْجَنْبِ لَسَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَصِقَتْ عَطَشًا وَيُقَالُ لَسِقَ الْبَعِيرُ إِذَا الْتَصَقَتْ رِئَتُهُ بِجَنْبِهِ عَطَشًا Bu zikr olunan mâddelerin mecmûʹunda zây ve ṡâd ile de lügattır.
اَللِّسْقُ [el-lisḵ] (lâm’ın kesriyle) ve
اَللَّسِيقُ [el-lesîḵ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bir nesneye yapışık olan şey΄e denir; ve minhu yukâlu: هُوَ لِسْقِي وَبِلِسْقِي وَلَسِيقِي أَيْ بِجَنْبِي
اَللَّسَقُ [el-lesaḵ] ve
اَللَّصَقُ [el-leṡaḵ] (fethateynle) İkisinde dahi öyken böğüre yapışmaktır, ʹataş sebebi ile; yukâlu: لَسِقَ الْبَعِيرُ وَلَصِقَ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَصِقَ رِيئَتُهُ بِجَنْبِهِ مِنَ الْعَطَشِ
اَللِّسْقُ [el-lisḵ] ve
اَللِّصْقُ [el-liṡḵ] (lâm’ların kesri ve mâ-baʹdinin sükûnuyla) Kurb ve cenb maʹnâsında istiʹmâl olunur; yukâlu: فُلَانٌ لِسْقِي وَلِصْقِي وَبِلِسْقِي وَبِلِصْقِي أَيْ بِجَنْبِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı