اَللَّعْلَعَةُ [el-laʹleʹat] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Kemik makûlesini kırmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَعْلَعَ الْعَظْمَ وَنَحْوَهُ فَتَلَعْلَعَ إِذَا كَسَرَهُ فَتَكَسَّرَ Ve serâb ıldıramak maʹnâsınadır; yukâlu لَعْلَعَ السَّرَابُ إِذَا بَصَّ Ve açlıktan yanıp yakılmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَعْلَعَ مِنَ الْجُوعِ إِذَا تَحَزَّنَ Ve bir nesneden gönül sıkıntıya uğrayıp teng-dil olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَعْلَعَ مِنْهُ إِذَا ضَجِرَ
اَللَّعْلَعَةُ [el-laʹleʹat] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Serâbın yaldıraması. Ve
لَعْلَعَةٌ [laʹleʹat] Ufatmağa dahi derler; tekûlu: لَعْلَعْتُ عَظْمَهُ إِذَا كَسَرْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı