اَلثُّكْلُ [ešamp;-šamp;ukl] (šamp;â’nın zammıyla) Mevt ve helâk maʹnâlarınadır; yukâlu: أَصَابَهُمُ الثُّكْلُ أَيِ الْمَوْتُ وَالْهَلَاكُ Ve bir kimse mahbûbunu yâhûd veledini yavı kılmağa denir; bunda fethateynle de lügattır; yukâlu: أَقْلَقَهُ الثُّكْلُ وَالثَّكَلُ أَيْ فِقْدَانُ حَبِيبِهِ أَوْ وَلَدِهِ Ve
ثَكَلٌ [šamp;ekel] (fethateynle) Masdar olur, bir adam sevgili dostunu yâhûd veledini yavı kılmak maʹnâsına; yukâlu: ثَكِلَ فُلَانٌ اَلْحَبِيبَ أَوِ الْوَلَدَ ثَكَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا فَقَدَهُ
اَلثَّكَلُ [ešamp;-šamp;ekel] (fethateynle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: ثَكِلَتْهُ أُمُّهُ ثَكَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
اَلثُّكْلُ [ešamp;-šamp;ukl] (šamp;â’nın zammı vekâf’ın sükûnuyla) ʹAvret oğlan yavı kılmak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı