اَللُّهْنَةُ [el-luhnet] (lâm’ın zammıyla) Seferden gelen adamın ahbâb ve akribâya ihdâ eylediği armağana denir; yukâlu: أَتَى فُلَانٌ بِلُهْنَةٍ وَهِيَ مَا يُهْدِيهِ الْمُسَافِرُ Ve kahvaltı taʹbîr olunan muhtasarca taʹâma denir; yukâlu: أَطْعَمَنَا اللُّهْنَةَ أَيِ اللُّمْجَةَ
اَللُّهْنَةُ [el-luhnet] (lâm’ın zammı ve hâ’nın sükûnuyla) Taʹâm erişinceye dek mâ-hazarı taʹâmdan evvel ekl olunan nesne, سُلْفَةٌ [sulfet] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı