اَلْمَاءُ [el-mâ΄] (hemze ile حَالٌ [ḩâl] vezninde) ve
اَلْمَاهُ [el-mâh] (جَاهٌ [câh] vezninde) ve
اَلْمَاءَةُ [el-mâ΄et] (حَالَةٌ [ḩâlet] vezninde ki vâhididir) Suya denir, âb maʹnâsına. Ve مَاءٌ [mâ΄] kelimesinin hemzesi hâ’dan münkalibedir. Ve baʹzı ʹArabdan إِسْقِنِي مَا ʹunvânında ki kasr iledir, mesmûʹ oldu; cemʹi killeti أَمْوَاهٌ [emvâh] ve cemʹ-i kesreti مِيَاهٌ [miyâh] gelir. Ve musaggarında مُوَيْهٌ [muveyh] denir ve مُوَيْهَةٌ [muveyhet] denir ki مَاءَةٌ [mâ΄et] musaggarıdır.
اَلْمَاءَةُ [el-mâ΄et] (ʹalâ-vezni اَلْحَالَة [el-ḩâlet]) Mü΄ennesi. Cevherî’nin ʹibâreti bu vech üzere vâkiʹ olmuştur. Ve eger اَلْمَاءَةُ [el-mâ΄et] vâhididir dese üslûb-ı sâbıka evfak olurdu; ve yukâlu: رَجُلٌ مَاءٌ أَيْ كَثِيرُ الْمَاءِ كَمَا يُقَالُ رَجُلٌ مَالٌ بِمَعْنَى كَثِيرُ الْمَالِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı