اَلْمُؤَمَّرُ [el-muʹemmer] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) تَأْمِيرٌ [te΄mîr]den ism-i mefʹûldür, emîr nasb olunmuş adama denir; yukâlu: هُوَ مُؤَمَّرٌ عَلَيْنَا أَيْ مُمَلَّكٌ Ve sınır kesilmiş mekâna denir, إِمَارَةٌ [imâret]ten me΄hûzdur; yukâlu: مَكَانٌ مُؤَمَّرٌ أَيْ مُحَدَّدٌ وَأَرْضٌ مُؤَمَّرَةٌ Ve ʹalâmetlenmiş nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ مُؤَمَّرٌ أَيْ مَوْسُومٌ Ve temren geçirilmiş kargıya ıtlâk olunur; yukâlu: قَنَاةٌ مُؤَمَّرٌ إِذَا صَارَتْ قَدْ جُعِلَ فِيهَا السِّنَانُ Ve musallat maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: فُلاَنٌ مُؤَمَّرٌ عَلَيْهِمْ أَيْ مُسَلَّطٌ
اَلْمُؤَمَّرُ [el-mu΄emmer] (mîm’in zammı ve hemzenin fethi ve mîm-i ahîrin fethi ve teşdîdiyle) Beğ olan kimse; yukâlu: هُوَ أَمِيرٌ مُؤَمَّرٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı