اَلْمَرْآى [el-mer΄â] (مَرْعَى [mer΄â] vezninde) Görülecek yere denir ki ism-i mekândır, niteki مَسْمَعٌ [mesmaʹ] söz işitilecek yere denir; tekûlu: هُوَ مِنِّي مَرْأًى وَمَسْمَعٌ بِالرَّفْعِ وَالنَّصْبِ أَيْ بِحَيْثُ أَرَاهُ وَأَسْمَعُهُ Yaʹnî “Filân bana dîdârı görülecek ve sesi işitilecek yerdedir.” Şârih der ki ʹinde Sîbeveyhi bu zurûf-ı mahsûsadandır, gayr-i mahsûsa mecrâsına icrâ olunmuştur.
اَلْمَرْآى [el-mer΄â] (mîm’in fethi ve râ’nın sükûnu ve hemzenin fethi ve elifin kasrıyla) مَرْآةٌ [mer΄ât] gibidir maʹnâda, مَنْظَرَةٌ [manżarat] ile مَنْظَرٌ [manżar] gibi. Ve
مَرْآى [mer΄â] Mutlakan görülecek yere derler; yukâlu: فُلَانٌ بِمَرْأًى وَمَسْمَعٍ أَيْ حَيْثُ أَرَاهُ وَأَسْمَعُ قَوْلَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı