el-muscel ~ اَلْمُسْجَلُ

Kamus-ı Muhit - المسجل maddesi

اَلْمُسْجَلُ [el-muscel] (مُكْرَمٌ [mukrem] vezninde) Müseyyeb, salıverilmiş nesneye denir, mürsel ve mutlak maʹnâsına; ve minhu yukâlu: فَعَلْنَاهُ وَالدَّهْرُ مُسْجَلٌ أَيْ لَا يَخَافُ أَحَدٌ أَحَدًا Ve herkese mübâh ve mebzûl ve bî-dirîg olan şey΄e ıtlâk olunur; yukâlu: شَيْءٌ مُسْجَلٌ أَيْ مَبْذُولٌ مُبَاحٌ لِكُلِّ أَحَدٍ Kâle’ş-şârih ve minhu kavlu İbni’l-Ḩanefiyye fî kavlihi taʹâlâ: ﴿هَلْ جَزَاءُ الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ﴾ هِيَ مُسْجَلَةٌ لِلْبَرِّ وَالْفَاجِرِ

Vankulu Lugatı - المسجل maddesi

اَلْمُسْجَلُ [el-muscel] (mîm’in zammı ve cîm’in fethiyle) Mebzûl ve mübâh olan nesne ki kimseden menʹ olunmaya. Ve

مُسْجَلٌ [muscel] Mutlak maʹnâsına dahi gelir, nitekim Bârî taʹâlânın ﴿هَلْ جَزَاءُ الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ﴾ (الرحمن، 60) dediği kavlinde Muḩammed b. el-Ḩanefiyye radıyallâhu ʹanhumâ eyitti: “هِيَ مُسْجَلَةٌ لِلْبَرِّ وَالْفَاجِرِ” Yaʹnî bu nazm-ı şerîf mutlaktır, صَالِحٌ [ṡâliḩ]ten ve طَالِحٌ [ṯâliḩ]ten, zîrâ Aṡmaʹî zikr olunan “مُسْجَلَةٌ” kavlinin tefsîrinde “أَيْ مُرْسَلَةٌ لَمْ يُشْتَرَطْ فِيهَا بَرٌّ دُونَ فَاجِرٍ” demiştir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı