اَلْمُشْمَعِلُّ [el-muşmeʹill] (مُضْمَحِلٌّ [muḋmaḩill] vezninde) Bu dahi şevkli nâkaya denir. Ve serîʹ ve hafîfü’r-rûh zarîf adama, ʹalâ-kavlin pek uzun adama denir; yukâlu: رَجُلٌ مُشْمَعِلٌّ أَيْ خَفِيفٌ ظَرِيفٌ أَوْ طَوِيلٌ Ve ekşi süte denir. Ve Muşme΄ill b. Melḩân ve Muşmeʹill b. İyâs muhaddislerdir.
اَلْمُشْمَعِلُّ [el-muşmeʹill] (mîm-i evvelin zammı ve ʹayn’ın kesri ve lâm’ın teşdîdiyle) Şol nâkadır ki serîʹ ola; yukâlu: إِشْمَعَلَّتِ النَّاقَةُ فَهِيَ مُشْمَعِلَّةٌ Ve Ḣalîl eyitti: إِشْمَعَلَّتِ الْإِبِلُ derler, kaçan seyr ederek ferah ve neşât üzere dağılsalar. Ve
إِشْمِعْلَالٌ [işmiʹlâl] Gârette sürʹat etmeğe dahi derler; yukâlu: إِشْمَعَلَّتِ الْغَارَةُ فِي الْعَدُوِّ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı