اَلْمُضَاعَفَةُ [el-muḋâʹafet] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bu dahi bir nesne üzere bir mislini dahi ziyâde kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَاعَفَهُ إِذَا جَعَلَهُ ضِعْفَيْنِ Şârihin beyânına göre مُضَاعَفَةٌ [muḋâʹafet]in mefhûmu تَضْعِيفٌ [taḋʹîf]ten eblagdır. Ve مُضَاعَفَةٌ [muḋâʹafet] lafzı ism-i mefʹûl olur, halkaları ikişer ikişer geçirilmiş zırha denir; yukâlu: دِرْعٌ مُضَاعَفَةٌ إِذَا كَانَتْ نُسِجَتْ حَلْقَتَيْنِ حَلْقَتَيْنِ
اَلْمُضَاعَفَةُ [el-muḋâʹafet] (mîm’in zammı ve ʹayn’ın fethiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: ضَعَّفْتُ الشَّيْءَ وَأَضْعَفْتُهُ وَضَاعَفْتُهُ بِمَعْنًى Ve
مُضَاعَفَةٌ [muḋâʹafet] Şol zırha derler ki halkaları ikişer ikişer geçmiş ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı