اَلْمُمَحَّلُ [el-mumaḩḩal] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Uzanmış nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ مُمَحَّلٌ أَيْ مُطَوَّلٌ Ve şol süte denir ki taʹmı ekşimeğe başlamış ola, ʹalâ-kavlin tuluma vazʹ ve hıfz olunup lâkin henüz taʹmı tamâm mütegayyir olmaksızın şürb oluna; yukâlu: لَبَنٌ مُمَحَّلٌ أَيْ آخِذٌ طَعْمَ حُمُوضَةٍ أَوْ مَا حُقِنَ فَلَمْ يُتْرَكْ يَأْخُذُ الطَّعْمَ وَشُرِبَ
اَلْمَحْلَةُ [el-maḩlet] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) ve
اَلْمَحُولُ [el-meḩûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلْمُمْحِلَةُ [el-mumḩilet] (مُحْسِنَةٌ [muḩsinet] vezninde) ve
اَلْمُمْحِلُ [el-mumḩil] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde ki bu إِمْحَالٌ [imḩâl]den kalîldir) ve
اَلْمِمْحَالُ [el-mimḩâl] (مِحْرَابٌ [miḩrâb] vezninde) مَحْلٌ [maḩl] gibi kurak yere denir; yukâlu: أَرْضٌ مَحْلٌ وَمَحْلَةٌ وَمَحُولٌ وَمُمْحِلَةٌ وَمُمْحِلٌ وَمِمْحَالٌ أَيْ جَدْبَةٌ
اَلْمُمَحَّلُ [el-mumaḩḩal] (mîm’in zammı ve ḩâ’nın fethi ve teşdîdiyle) Şol süttür ki onun tâzeliği halâveti gitmiş ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı