اَلْمُمَارَّةُ [el-mumârret] (fi’l-asl مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bir kimse ile berâberce mürûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَارَّ فُلاَنًا إِذَا مَرَّ مَعَهُ Ve bir adamı yere yıkmak için yapışıp sarılarak beri öte döndürmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَا زَالَ فُلاَنٌ يُمَارُّ فُلاَنًا أَيْ يَتَلَوَّى عَلَيْهِ وَيُدِيرُهُ لِيَصْرَعَهُ Ve
مُمَارَّةٌ [mumârret] ve
مِرَارٌ [mirâr] (قِتَالٌ [ḵitâl] vezninde) Bir nesne bir düzeye çekilip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَارَّ الشَّيْءُ مُمَارَّةً وَمِرَارًا إِذَا انْجَرَّ
اَلْمُمَارَّةُ [el-mumârret] (mîm-i evvelin zammı ve râ’nın teşdîdiyle) Muʹâlece maʹnâsınadır ki ip bükmek maʹnâsından münşaʹibdir; ve minhu kavluhum: مَا زَالَ فُلَانٌ يُمِرُّ فُلَانًا وَيَمَارُّهُ أَيْ يُعَالِجُهُ وَيَلْتَوِي عَلَيْهِ لِيَصْرَعَهُ Yaʹnî basıp maglûb edinmeğe dürüşmeden hâli değildir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı