اَلْمُمَالَحَةُ [el-mumâleḩat] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Birbiriyle taʹâm ekl eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur ki tuz ekmek yemek taʹbîr olunur; yukâlu: مَالَحَ فُلاَنٌ فُلاَنًا إِذَا آكَلَهُ ve yukâlu: هُوَ يَحْفَظُ حُرْمَةَ الْمُمَالَحَةِ Ve emzirmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَالَحَتْهُ إِذَا رَاضَعَتْهُ Ve bu müşâreket için oldukta birbirinin çocuğunu emzirmek maʹnâsına olur; yukâlu: مَالَحَتَا إِذَا رَاضَعَتَا وَلَدَهُمَا
اَلْمُمَالَحَةُ [el-mumâleḩat] (mîm-i ûlânın zammıyla ve lâm’ın fethiyle) Bir kimse ile tuz ekmek yemek, مُؤَاكَلَةٌ [mu΄âkelet] maʹnâsına. Ve süt emmek maʹnâsına da gelir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı