اَلْمُنْجِبَةُ [el-muncibet] (مُحْسِنَةٌ [muḩsinet] vezninde) ve
اَلْمِنْجَابُ [el-mincâb] (مِحْرَابٌ [miḩrâb] vezninde) Necîb veled doğurmak ʹâdeti olan hatuna denir; yukâlu: رَجُلٌ مُنْجِبٌ وَامْرَأَةٌ مُنْجِبَةٌ وَمِنْجَابٌ إِذَا كَانَتْ وَلَدَتِ النُّجَبَاءَ Burada وَلَدٌ نَجِيبٌ [veledun necîbun], güzîde demektir. Ve
مِنْجَابٌ [mincâb] Süst ve zaʹîf adama denir. Ve yeleksiz ve temrensiz oka denir ki gez oku taʹbîr olunur. Ve âteş tahrîk olunacak demire denir, maşa ve kürek dedikleridir.
اَلْمُنْجِبَةُ [el-muncibet] (mîm’ın zammı ve cîm’in kesriyle) Ve
اَلْمِنْجَابُ [el-mincâb] (mîm’in kesriyle) Şol ʹavrettir ki nücebâ΄ doğura yaʹnî yarar evlâd doğura.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı