اَلنَّضْنَاضَةُ [en-naḋnâḋat] ve
اَلنَّضْنَاضُ [en-naḋnâḋ] (nûn’ların fethiyle) Bir yerde karâr eylemez olan yılana denir; yukâlu: حَيَّةٌ نَضْنَاضَةٌ وَنَضْنَاضٌ إِذَا كَانَتْ لاَ تَسْتَقِرُّ فِي مَكَانٍ Ve soktuğunu fi’l-hâl helâk eder olan, ʹalâ-kavlin dâ΄imâ dilini oynatır olan yılana denir; yukâlu: حَيَّةٌ نَضْنَاضَةٌ وَنَضْنَاضٌ إِذَا نَهَشَتْ قَتَلَتْ مِنْ سَاعَتِهَا أَوْ هِيَ الَّتِي أَخْرَجَتْ لِسَانَهَا تُنَضْنِضُهُ
اَلنَّضْنَاضُ [en-naḋnâḋ] (nûn’un fethi ve ḋâd’ın sükûnuyla) ve
اَلنَّضْنَاضَةُ [en-naḋnâḋat] Kezâlik yılan dilin tahrîk etmek. ʹÎsâ b. ʹÖmer eyitti: Žu’r-Rumme’den نَضْنَاضٌ [naḋnâḋ]ı su΄âl ettiğimde ağzında dilin depretmeden gayrı cevâb vermedi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı