en-niżr ~ اَلنِّظْرُ

Kamus-ı Muhit - النظر maddesi

اَلنَّظِيرُ [en-nażîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْمُنَاظِرُ [el-munâżir] (مُجَاوِرٌ [mucâvir] vezninde) ve

اَلنِّظْرُ [en-niżr] (nûn’un kesriyle) Misl ve mânend maʹnâsınadır, gûyâ ki ehadühümâ âhere nazar eder; yukâlu: هَذَا نَظِيرُهُ وَمُنَاظِرُهُ وَنِظْرُهُ أَيْ مِثْلُهُ Ve نَظِيرٌ [nażîr]in cemʹi نُظَرَاءُ [nużarâ΄] gelir, كُرَمَاءُ [kuremâ΄] gibi.

اَلنَّظَرُ [en-nażar] (nûn’un ve żâ-yı muʹcemenin fethiyle) ve

اَلْمَنْظَرُ [el-manżar] (مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde) ve

اَلنَّظَرَانُ [en-nażarân] (fetehâtla) ve

اَلْمَنْظَرَةُ [el-manżaret] (مَرْحَمَةٌ [merḩamet] vezninde) ve

اَلتَّنْظَارُ [et-tenżâr] (تَذْكَارٌ [težkâr] vezninde) Bir nesneye sarf-ı bâsıra eylemek maʹnâsınadır ki bakmak taʹbîr olunur; yukâlu: نَظَرَهُ وَنَظِرَهُ وَإِلَيْهِ نَظَرًا وَمَنْظَرًا وَنَظَرَانًا وَمَنْظَرَةً وَتَنْظَارًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا تَأَمَّلَهُ بِعَيْنِهِ

Vankulu Lugatı - النظر maddesi

اَلنِّظْرُ [en-niżr] (nûn’un kesri ve żâ’nın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu; mislu: اَلنِّدّ [en-nidd] ve اَلنَّدِيد [en-nedîd] ki نِدٌّ [nidd]le نَدِيدٌ [nedîd] dahi misl maʹnâsınadır.

اَلنَّظَرُ [en-neżar] (fethateynle) Bir nesneyi bakıp fikr etmektir. Ve

اَلنَّظَرَانُ [en-neżarân] (fethateynle) Kezâlik bi-maʹnâhu; yukâlu: نَظَرْتُ إِلَى الشَّيْءِ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve

نَظَرٌ [neżar] İntizâr maʹnâsına da gelir. Ve

نَظَرٌ [neżar] Komşuluk mahallinde dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: حَيٌّ حِلَالٌ وَنَظَرٌ Yaʹnî bir mahallede evleri birbirine mukâbil komşudur, birbirin görür; ve yukâlu: دَارِي تَنْظُرُ إِلَى دَارِ فُلَانٍ Ve mukâbile maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: إِذَا أَخَذْتَ فِي طَرِيقٍ وَنَظَرَ إِلَيْكَ الْجَبَلُ فَخُذْ عَنْ يَمِينِهِ وَعَنْ يَسَارِهِ Ve

نَظَرٌ [neżar] Yavuz gözle bakmağa da derler; yukâlu: نَظَرَ اَلدَّهْرُ إِلَى بَنِي فُلَانٍ فَأَهْلَكَهُمْ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı