اَلنَّعَجُ [en-naʹac] (nûn’un ve ʹayn’ın fethiyle) ve
اَلنُّعُوجُ [en-nuʹûc] (zammeteynle) Ak nesnenin aklığı kar gibi hâlis ve sâfî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَعَجَ اللَّوْنُ نَعَجًا وَنُعُوجًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا خَلُصَ بَيَاضُهُ Ve
نَعَجٌ [naʹac] (fethateynle) Semirmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَعِجَ الْبَعِيرُ نَعَجًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا سَمِنَ Ve koyun etini yemekten yüreğe tohme gibi sıklet ʹârız olmak maʹnâsınadır. Aʹrâb tâ΄ifesi deve etine me΄lûf olmalarıyla koyun etini istiskâl eder; yukâlu: نَعِجَ الرَّجُلُ إِذَا أَكَلَ لَحْمَ الضَّأْنِ فَثَقُلَ عَلَى قَلْبِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı