اَلنَّوْطَةُ [en-nevṯat] (حَوْطَةٌ [ḩavṯat] vezninde) Kursağa denir, حَوْصَلَةٌ [ḩavṡalet] maʹnâsına. Ve bir gûne verem ismidir ki devenin göğsünde yâhûd nahrında ve koltuklarında ve butlarında tehaddüs eder. ʹAlâ-kavlin bir yumrudur ki devenin karnında çıkıp helâk eder. Ve طَلْحٌ [ṯalḩ] yâhûd ılgın meşeliği olan arza denir. Ve şol yere denir ki sudan ve selden yüksek ola ki ona sel uğramaya. Yâhûd şol yere denir ki ne dere ve ne yüksek akıntı yeri ola, belki ikisinin mâ-beyni ola. Ve hayvânın sağrısı ile sırtının aralığına denir. Ve hıkd ve kîne maʹnâsınadır; yukâlu: فِي جَوْفِهِ نَوْطَةٌ أَيْ حِقْدٌ وَغِلٌّ
اَلنَّوْطَةُ [en-nevṯat] (nûn’un fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Şol veremdir ki devenin göğsüne ve butlarına ve koltuklarına ʹârız olur; yukâlu: نِيطَ الْبَعِيرُ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ إِذَا أَصَابَهُ ذَلِكَ Ve
نَوْطَةٌ [nevṯat] Hıkda dahi derler, kîn maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı