اَلنُّونُ [en-nûn] Harf-i ziyâdedendir. Ve eşʹârda نُنْ ʹunvânıyla tefevvüh olunmak zarûrete mebnî câ΄izdir. Ve
نُونٌ [nûn] Yazı yazacak divite denir, دَوَاةٌ [devât] maʹnâsına. Ve balığa denir, حُوتٌ [ḩût] maʹnâsına; cemʹi نِينَانٌ [nînân]dır nûn’un kesriyle ve أَنْوَانٌ [envân]dır. Mütercim der ki Ṡaḩîḩ-i Buḣârî’de mestûr olan hadîs-i tavîl zeylinde Yehûdî’nin أَلَا أُخْبِرُك بِإِدَامِ أَهْلِ الْجَنَّةَ قَالَ بَلَى قَالَ بَالَامٌ وَنُونٌ kavlinde بَالَامٌ [bâlâm] ʹİbrânîdir, öküze denir ve نُونٌ [nûn]dan murâd balıktır. Ve
نُونٌ [nûn] Kılıcın ağzına ıtlâk olunur, شَفْرَةُ السَّيْفِ [şefretu’s-seyf] maʹnâsına.
اَلنُّونُ [en-nûn] (nûn’un zammı ve meddiyle) Balık, حُوتٌ [ḩût] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı