اَلْوَجِمُ [el-vecim] (cîm’le كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْوَاجِمُ [el-vâcim] (صَاحِبٌ [ṡâḩib] vezninde) Şiddet-i hüzn ü gamdan çehresi münkabız olup başını yere dikip hamûş ve epsem duran adama denir; tekûlu: رَأَيْتُهُ وَهُوَ وَجِمٌ وَوَاجِمٌ أَيْ عَبُوسٌ مُطْرِقٌ لِشِدَّةِ الْحُزْنِ
اَلْوَاجِمُ [el-vâcim] (cîm’in kesriyle) Sıfat-ı mezkûre üzere olan kimse; yukâlu: مَا لِي أَرَاكَ وَاجِمًا Yaʹnî “Neden seni gussadan sâkit görürüm?” Ve yukâlu: لَمْ أَجِمْ عَنْهُ أَيْ لَمْ أَسْكُتْ عَنْهُ فَزَعًا أَيْ خَوْفًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı