اَلْبِدْلُ [el-bidl] (bâ’nın kesri ve dâl’ın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu; lügatun fîhi; mislu: شَبَه [şebeh] ve شِبْه [şibh] ve mislu: نَكَل [nekel] ve نِكْل [nikl] ve gayrihi. Ve نِكْلٌ [nikl] şol recüle derler ki ʹadûyu menʹde kayd ve bend mesâbesinde ola. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: فَعَلٌ [faʹal] ve فِعْلٌ [fiʹl] vezni üzere kelâm-ı ʹArabda bu dört kelimeden gayrı istimâʹ etmedim. Ve
بَدَلٌ [bedel] (fethateynle) Bir ağrıdır ki ellere ve ayaklara ʹârız olur. Ve
بَدَلٌ [bedel] Zikir olunan maraza mübtelâ olmağa dahi derler; yukâlu: بَدِلَ يَبْدَلُ بَدَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı