جَمَّاحٌ [Cemmâḩ] (كَتَّانٌ [kettân] vezninde) ve
جُمَيْحٌ [Cumeyḩ] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) ve
جُمَحُ [Cumaḩ] (زُفَرُ [zufer] vezninde) Esmâ-i ricâldendir. Ve
جُمَيْحٌ [cumeyḩ] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Âlet-i tenâsüle denir. Ve
جُمَحُ [Cumaḩ] (زُفَرُ [zufer] vezninde) Benû Numeyr yurdunda bir dağın adıdır.
اَلْجُمَّاحُ [el-cummâḩ] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Cenkten münhezim olmuş ʹaskere ıtlâk olunur ki red ve ircâʹları mümkin olmaz. جَامِحٌ [câmiḩ] müfredidir. Ve
جُمَّاحٌ [cummâḩ] İsm olur, taʹlîm okuna denir ki temrensiz olup ve ucu fındık gibi topak olur, nişândan geri merdûd olur. Ve melâʹib-i etfâlden şol melʹabeye denir ki bir ağaç tepesine meyve kıstırıp onunla beynlerinde laʹb ederler. Ve şol nebâta denir ki حَلِيٌّ [ḩaliyy] ve صِلِّيَانٌ [ṡiliyyân] dedikleri ot gibi etrâfında yumuşak kılçıkları ve hûşe tarzında püskülleri ola, hülâsası tâze enginar şeklinde ola. Cemʹi جَمَامِيحُ [cemâmîḩ] gelir. Ve baʹzı eşʹârda zarûret için جَمَامِحُ [cemâmiḩ] gelmiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı