اَلْحِذْرِيَةُ [el-ḩižriyet] ḩâ’nın kesri ve žâl’ın sükûnu ve yâ’nın tahfîfiyle فِعْلِيَةٌ [fiʹliyet] vezni üzere) Bir kıtʹa berk yer ki cemʹi حَذَارَى [ḩažârâ] gelir nitekim mürûr etti. Ve Benî Suleym kabîlesinin iki harresinin birine حِذْرِيَةٌ [ḩižriyet] derler. Ve bunun vechi budur ki حَرَّةٌ [ḩarret] ḩâ-i mühmelenin fethi ve râ’nın teşdîdiyle taşlı yere derler ve Benî Suleym’in iki cânibi taşlı olmağın birine حِذْرِيَةٌ [ḩižriyet] derler berk olduğuna binâ΄en. Ve
حِذْرِيَةٌ [ḩižriyet] Horozun ensesi tüyüne dahi derler; yukâlu: نَفَشَ الدِّيكُ حِذْرِيَتَهُ أَيْ عِفْرِيَتَهُ Yaʹnî “Cenk hîninde horoz boynu tüyünü ürpertti.” Ve عِفْرِيَةٌ [ifriyet] ʹayn-ı mühmele ile ve yâ-i muhaffefe ile boyun tüyüdür gerek horozda olsun gerek arslanda olsun.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı