ذَا صَبَاحٍ [žâ-ṡabâḩ] ve
ذُو صَبُوحٍ [žû ṡabûḩ] Erken demektir, tekûlu: أَتَيْتُهُ ذَا صَبَاحٍ وَذَا صَبُوحٍ أَيْ بُكْرَةً Ve bunlar hemîn zarf olarak istiʹmâl olunurlar ki zarf-ı gayr-i mütemekkin olur, vakt “sâhibü hâze’l-ism” sebkinde olur.
ذَا صَبَاحٍ [žâ ṡabâḩ] Sabâh maʹnâsınadır, zarf-ı gayr-i mütemekkindir, ammâ baʹzı şiʹrde ki “أَقَمْتُ عَلَى إِقَامَةِ ذِي صَبَاحٍ” vâkiʹ olmuştur, zarfiyyet murâd değildir, ona binâ΄en mütemekkin olmuştur, ammâ Sîbeveyhi eyitti: Bu Ḣašamp;ʹam demekle maʹrûf kabîlenin lügatıdır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı