اَلذَّبْلُ [ež-žebl] (حَبْلٌ [ḩabl] vezninde) Deniz yâhûd kara kaplumbağasının kışrına denir ki kabı olacaktır, ʹalâ-kavlin bir dâbbe-i bahriyyenin sırtının kemiğidir ki ondan bilezik ve tarak düzülür, Türkîde bağa taʹbîr olunur; onunla saç ve sakal taramak bi’l-hâssa saç ve sakal diplerinde olan kehle sirkelerini ve konağı muhric ve dâfiʹdir. Sâ΄ir ümmehâtta kavl-i sânî mansûstur. Ve
ذَبْلٌ [Žebl] Bir dağın ismidir.
اَلذُّبُولُ [ež-žubûl] (zammeteynle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: ذَبَلَ الْبَقْلُ يَذْبُلُ ذَبْلًا وَذُبُولًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا ذَوَى Ve ذَبُلَ dahi derler bâb-ı hâmisten. Ve at arıklamağa dahi derler; yukâlu: ذَبَلَ الْفَرَسُ إِذَا ضَمَرَ Ve
ذَبْلٌ [žebl] Deryâ bağasının arkasında olan kemiğe dahi derler ki fîl kemiğine şebîhtir, ondan bilezikler işlerler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı