صَيْرٌ [ṡayr] ve
صَيْرُورَةً [ṡayrûret] Nâsın mevridleri olan suya varmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَارَ النَّاسُ الصَّيْرَ إِذَا حَضَرُوهُ Ve
صَيْرٌ [ṡayr] Kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَارَ الشَّيْءَ صَيْرًا إِذَا قَطَعَهُ Ve otçular ve çayırcılar yerlerine dönüp gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَارَ الْمُنْتَجِعُونَ إِذَا رَجَعُوا إِلَى مَحَاضِرِهِمْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı