اَلصِّيَانَةُ [eṡ-ṡiyânet] (ṡâd’ın kesriyle) Bi-maʹnâhu; tekûlu: صُنْتُ الشَّيْءَ صَوْنًا وَصِيَانَةً مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve
صَوْنٌ [ṡavn] Üç ayağı üzere durup bir ayağın tırnağı ucuyla basmağa dahi derler; yukâlu: صَانَ الْفَرَسُ إِذَا قَامَ عَلَى طَرَفِ ظَافِرِهِ مِنْ حَفًى أَوْ وَجًى Ve حَفًى [ḩafâ] ḩâ΄-i mühmele ile tırnak aşınmaktır. Ve وَجًى [vecâ] cîm’le tırnağa maraz ʹârız olmaktır. Ve
صَوْنٌ [ṡavn] At yürümemeğe dahi derler. Ve baʹzılar eyitti: Yürürken gevelemeğe derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı